Bu yazıya başlamadan önce laptop'un başında bekledim, gariptir ki hiç düşünmeden. Eskiden olsa yazmadan önce beklemez direk yazardım. Evet insan değişiyormuş, değişmeye başladığımı farkedince anladım. Neden bu sayfayı açtım ve neden yazılarımı hiç tanımadığım senle paylaşıyorum. Gerçekten okuyor musun yoksa yanlışlıkla mı geldin buraya bilmiyorum. Ama nedense insan tanıdıklarıyla konuşmaktan ziyade tanımadığı insanlarla konuşurken daha rahat. Sanırım bir daha görüşmeyeceğiz ondan olabilir. Sana biraz başarısızlıklarımdan bahsedicem umarım sıkılmazsın. Evet doğru okudun başarısızlıklarım. Herkes başarısından bahsediyor. Televizyonu açıyoruz "Kim beş yüz milyar ister" programında o şu okulu bitirmiş o bu okulda yüksek lisans yapıyor bir başkası yurt dışını gezmeye gitmiş yada şimdinin modası "youtuberlık" haa bide tikitok fenomenliğiyle instagram popileri de var her gün ne yediğini gördüğümüz her gün gezdiği ülkelerden el sallayan vs vs.
Ben 24 yaşında üniversiteden mezun olmuş birisiyim. Biraz daha geçmişe gidelim mi?Almanyanın minik bir şehrinde ağustos ayının bilmem ne gününde doğmuş pardon kalp atışım yavaşladığı için doğmaya zorlanmış bir insanım çok mu geri oldu ya pardon. Başarısızlıklarla dolu ömrüm daha doğarken trajikomik başladığı için başa döndüm. Her super kahramanın bir doğum hikayesi vardır ya benim ki de buydu neyse ilkokul, ortaokulda 4 farklı okulda 3 farklı şehirde okumakla geçti. Değiştiriyorum okumaya çalışmakla geçti. Şehir değişikliği normalde iyi gelirde, o yaşlarda kafamı karıştırdı tabi. Dışardan gelen cahil türk genci olarak kültür şokuna marus kaldım. İnsanların hep yanında olacağına inanan o saf insanlardan biriydim evet nesilleri tükenmedi. Dışlanmalar, dövülmeler, saç baş çekilmeler, kıskançlıklar vs derken bir şekil de bitti ortaokul. Benim zamanımda bilirsin sbs vardı yeni gelmiş daha. Muhteşem eğitim sistemimizle ilk denekler bizdik 7.sınıfta. Haa bide o dönemler alt çenem geride diye bir alet takıyodum suratıma, böyle kocamana demir yığını birşeydi. Dişlerimde de tel var. Tam bir dalga geçilesi insandım. Ben aynaya dahi bakamazken insanlar güzelce bakıyordu bana. Sbs diyodum konu dağılmasın. Berbat bir puan aldım. Hatırlamıyorum kaç aldım ama hiç bir lise tutmuyordu onu hatırlıyorum. Ortalamam ile düz , dümdüz bir liseye kayıt oldum. Dışlanmalardan, bıkan ben oturup derse kendini vereceğine tam tersi kafayla " Beni kimse dövemez artık!" diye bir gaz herkese dayı demeye başladım(ayıya dayı hesabı). Kendimi bir halt sanarak gerim gerim gerilerek liseye devam ettik. Lisenin ikinci yılı yine kavga olayları patlak verdi. Tek fark karşılık vermemdi. Haa unuttum peder bey kendime güvenim gelsin diye 5.sınıftayken taekwondoya yazdırmıştı beni. Hoş tabi bir halta yaramadı. Lise 2ye kadar devam ettim gene başka şehre gidicez diye bıraktım. Taekwonda dediğime bakma ya haftanın 3 günü sıraya dizilip "TEK WAN DO" diye bağırmak için gidiyordum. Toplasan 5 musabakaya gitmişimdir. Merak etme beşini de kaybettim. Ne sandım kazanacağımı mı? No ... no....no ben sana başarışıklıklarla dolu hayatım diyosam hiç başarı yok bekleme boşuna. Neyse sonra başka şehre gittik lise 3 de . Çok garip bir yerdi. Eski şehrimde birinin koluna çarpsam saç baş girerdik burda birine çarpınca ben hatalı olsam da özür diliyorlardı. Çok garipti cidden. Sonra bide bütün sınıf ders çalışıyordu. Hahaha çok komik ya ders diyorum sana çalışıyorlardı diyorum. Dışlanmayım diye bende başladım çalışmaya. Öyle böyle geçti 2 yıl mezun olup sınava gircez. O dönemde hoşlandığım bir çocuk vardı, en başta demiştim ya yazardım diye onu düşünerek yazardım. Aşk hayatımı da unutmayalım. Ondan öncede olmuştu birisi de aldattı yani o da başarısızlık. Sonra dur bundan hoşlanıyordum 1 bucuk yıl boyunca dur geliyor bomba sevgilisi var, vardı. son yıl ayrılmışlardı bende bir gaza gel gittim itiraf ettim verdiği cevap edebiyatçılara taş cıkarır nitelikteydi söylüyorum hazır mısın ? Dedi ki "ee benden ne istiyorsun?" vov süper cevap 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi vallaha. Bende dedi ki " hiç bir şey sadece üzerine kusmak istedim, şimdi rahatladım." ciddiyim böyle dedim yalan yok! Üniversite sınavını unuttukkk. Sınava girdim vovv bekle super sonuç geldi ... FAİL... Sana dedim ya bekleme başarı diye. Tercih dönemi geldi , tercih yapmak istemedim babam dene şansını dedi tamam dedim. Şansızlık kalp ben. Tercih yaptım veee hatalı tercih yapmışım kodu yazarken numarayı yanlış yaz iki yıllık bir bölüm . Ahh bide çıkmaz mı? Sonuçlar açıklandı ekran bana ben ekrana babam bana annem babama bakıyor. Merak etme ufak sıyrıklarla kurtuldum işin içinden. Tekrar hazırlandım. Ve biz yine başka şehre gitmeliyiz. Ailemin peşine takıldım. Yeni şehir yeni insanlar rahat olur diye düşündüm. Hayalim elektrik mühendisi olmak. 1 yıl öyle böyle geçti. Haa aşk hayatımdan kısa bir kesit de orda oldu. Arkadaşımın birisini seviyordu dershanede ama baya aşıktı çocuğu takip etmeler onu görünce heyecanlanmalar falan bende sırf ders modundayım. Neyse üçüncü bir arkadaşımız daha var bir gün üçümüz boş bir sınıfta ders çalışıp muhabbet ediyoruz. Ardından o çocuk sınıfa girdi birden. O üçüncü arkadaşı yanına çağırdı bişiler diyor dışarda diğer onu seven arkadaşım da eli ayağına dolandı nasıl heyecan yapıyor. Sonra arkadaşımız geldi ne dediğini söyledi . Hazır mısın? Çocuk benden hoşlanmış ,benimle konuşmak istiyormuş. Evet bir kez daha aşka lanet ettim. Arkdaşımın hayal kırıklığı ve bana bakışı. Sonra arkadaşlığımız mış gibi yaparak geçti. Çocuk her gün beni eve kadar takip etti. Hayatımda bir sapık takipçim eksikti zaten. ( Polise vermekle tehdit edince kurtuldum)
Üniversite sınavına girdik okul ortalamam yarı yarıya düşecekti ümidim de onla birlikte düşmeye başladı. Sonuclar açıklandı ehh gideri vardı. (Varrrr sanıyordummm.) Yine muhteşem eğitim sistemize hayranım sıralamalar ve puanlar birbiriyle ne kadar uyumlu öyle ahh ahh. Puan tutmaz sıralama tutar , sıralama tutmaz puan tutar. Süper. Tercih döneminde listeye doldurdum elektirk elektronık ama sıralamaya göre %1500 tutarları yazdık hocamla vallaha. "Tuttu mu ayy canım tuttu dimi " dediğini duyar gibiyim. No tatlım no burası Hollywood film seti değil. 27. tercihe hocamın rastgele yazmış olduğu benim yazdığını dahi unuttuğum bir bölüm geldi. O da mühendislik sadece. Elektrik gibi hissiyatı yok. Bir yıl daha gücüm yok diye gittim o bölüme. Gider gitmez ingilizceye başladım kursa gittim işe yaramadı kendim çalışmaya çalıştım 5 yılda anca halledebildim. Sınav ingilizcesi değil ama yanlış olmasın. Derdimi anlatırım şakır şakır yani. İkisi farklı şeyler. Sonra o seminer bu panel senin gezdim durdum. Maksat Cv mi doldurmak. 4 yıllık üniversitede iterek 5 yılda bitti. Bir kaç iş başvurusu yaptım. Sorulan sorulan çok mukemmeldi. Cidden şu özel sektöre hayranım ya bayılıyorum. Ne mi sordular ? Dur sırayla söylüyorum iyi dinle:
1- Kendinizi tanıtınız.
2- Tecrübeniz yokmuş bu biraz sıkıntı olur bizim için.
(Mezuniyet tarihim Cv de yazıyodu ama neyse , belkide paralel evrende yapmıştır diye düşünmülerdir, onlarda haklı canımç)
3- Başka yabancı dil biliyor musunuz?
( Almanca var diye yazmıştım ama yeterli değil sanırım özür dilerim benim hatam çince falan da öğrenmem lazımdı.)
4- Yüksek lisans düşünüyor musunuz?
(Bu hileli soruymuş sonradan öğrendim. Hayır demek lazımmış cevap için ne bilim ben belki prestijli arıyorlardır diye evet demiştim.)
5- Neden bizi seçtiniz?
(ilanı gördüm başvurdum diyemedim hayalim sizin sektördü demiştim işe yaramadı)
6- Neden sizi seçelim?
( Vallaha ben olsam kendimi seçerdim de siz kaybettiniz artık ne diyim.)
Bir arkadaşıma da "Yaşınız küçük "diyerek işe almamışlardı aynı yaşdayız oda yeni mezun oldu evet. Aşkı unutmayalım. Üniversitede hayatım boyunca 2 kişiyle ciddi konuştum. 1.si farklı inancımız vardı olmadı. 2.si de söylediklerimi aşağılar gibi konuşuyordu olmadı. Sonra platonik olayına döndüm 3 kişiden hoşandım öyle uzaktan. Arkadaşlarım tam stalkçıydı. Bil bakalım noldu. Hepsinden farklı dönemlerde hoşlanmama rağmen süper bir denk gelişle hepsinin de sevgilisi vardı. Haa şeyi unuttum . Şu lisede itiraf ettiğim ve muhteşem cevap veren varya? Benim itirafımdan 1 -2 hafta sonra eskisiyle barıştı. Evetttt cınım benim sayemde ahh ben canım ben. Peki deyip devam edelim başarısızlıklarıma.
Bu yol tutmayacak dedim bari yüksek lisans yapayım dedim en azından bilgimi artırırım, öğrenmeyi seven bir insanım çok kitap okurum onlar da olmasa zaten ahh neyse. Kendi üniversitemin takviminden sınav tarihine baktım hazırlanmaya başladım bide 3 defa ales 2 defa yds 1 defa yökdil e de girdim. Sonuç mu ? Bence anladın sen onu cınım. Üniversitenin yaptığı ingilizce sınavına girdim. Evet evet 5 yıldır ingilizce öğreniyorum. Ama karışıklık olmasın genel ingilizce o . Aa aaa bide sınav ingiliccesi var. Yes yes all right . Sonuç ... FAİL... Neyse bir sonraki sınav şubatta ona çalışırız. Hee şubat geldi aha bu şubattı. İngilizceden geçtimm yuppiii. Bilimsel sınav mı ? Sınav mı vardı ? Ovv sorrry. I forgot. Yok canım unutmadım ona da çalıştım 3 ay önceden başladım. Sonuç mu ? Acaba nedir nedir ? Sonra dedim ki boş durmayım evde özel öğrenci olarak gideyim vakit kaybetmem. Ay bil bakalım ne oldu ? "Yök'ün yaptığı son dakika açıklamasına göre artık özel öğrenci alımı YOKMUŞ!" Aa aa şaşırdık mı no .. no ...no...
Diğer sınav Temmuz da . Mayıs da Ales var , Haziranda da KPSS var yine şansımı denicem.
Üniversitede param yetmiyor diye değişik değişik işler de çalışmıştım. Günlüğü 40 tlye komilik , 70 tlye yemek yol dahil kıyafet satmak, 50 tlye 9 saat ayakta stand da satış yapmak. Biliyorum herkesin hayatı zor , hayatın kendisi zor. Yaşamak zor, ölmek zor, nefes almak çok zor. Şu internette gezen motivasyon sözlerine bakınca istemsiz gülüyorum. Günlerce ağlayınca değişiklik olmuyor, yine güneş doğuyor ve uyanıyorsun. Umut var mı içimde kaldı mı bilmiyorum. Denemekten vazgeçer miyim? Sanmıyorum. Şikayet etmiyorum sadece anlatıyorum sana,ona, kendime. Sadece yoruyor, bu kadar başarısızlık yüzünden attığım her adım da korkuyorum. Ve bu korku beni sanki içten içe yiyor. Motivasyon kitapları, sözleri boş geliyor. Bazen motive olmak için insanın kazanma duygusuna ihtiyacı vardır. Doğru burası hayat burda mutlu son yoktur. Burada sadace son vardır.
Ne zaman ilerleme kaydetme şansımız olsa bitiş çizgisini ileri alıyorlar...
"Kim beş yüz milyar ister" e başvurursam eğer "Benim başarım yok başarısızlıklarımı anlatsam olmaz mı?"
Sizi güzel bir şarkıyla başbaşa bırakıyorum...
